بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

هَلْ أَتَىٰ عَلَى ٱلْإِنسَٰنِ حِينٌ مِّنَ ٱلدَّهْرِ لَمْ يَكُن شَيْـًٔا مَّذْكُورًا ١

İnsanın üzerine uzun devirden öyle bir zaman gel (ib geç) di ki (o vakit) o, anılmıya değer bir şey bile değildi.

– Hasan Basri Çantay

إِنَّا خَلَقْنَا ٱلْإِنسَٰنَ مِن نُّطْفَةٍ أَمْشَاجٍ نَّبْتَلِيهِ فَجَعَلْنَٰهُ سَمِيعًۢا بَصِيرًا ٢

Hakıykat, biz insanı birbiriyle karışık bir damla sudan yaratdık. Onu imtihan ediyoruz. Bu sebeble onu işidici, görücü yapdık.

– Hasan Basri Çantay

إِنَّا هَدَيْنَٰهُ ٱلسَّبِيلَ إِمَّا شَاكِرًا وَإِمَّا كَفُورًا ٣

Gerçek, biz ona (doğru) yolu gösterdik. İster şükredici (olsun o), ister nankör (kâfir).

– Hasan Basri Çantay

إِنَّآ أَعْتَدْنَا لِلْكَٰفِرِينَ سَلَٰسِلَاْ وَأَغْلَٰلًا وَسَعِيرًا ٤

Hakıykat, biz kâfirler için zincirler, bukağılar, alevlendirilmiş bir ateş hazırladık.

– Hasan Basri Çantay

إِنَّ ٱلْأَبْرَارَ يَشْرَبُونَ مِن كَأْسٍ كَانَ مِزَاجُهَا كَافُورًا ٥

Şübhe yok ki iyiler kâfuur katılmış dolu bir kadehden içerler.

– Hasan Basri Çantay

عَيْنًا يَشْرَبُ بِهَا عِبَادُ ٱللَّهِ يُفَجِّرُونَهَا تَفْجِيرًا ٦

(O kâfuur) bir pınardır ki onu (ancak) Allahın (velî) kulları içerler. Onu (nereye isterlerse kolayca) akıtırlar, fışkırtırlar.

– Hasan Basri Çantay

يُوفُونَ بِٱلنَّذْرِ وَيَخَافُونَ يَوْمًا كَانَ شَرُّهُۥ مُسْتَطِيرًا ٧

(Onlar) adağını yerine getirirler (di), şerri yaygın (ve salgın) olan günden korkarlar (dı).

– Hasan Basri Çantay

وَيُطْعِمُونَ ٱلطَّعَامَ عَلَىٰ حُبِّهِۦ مِسْكِينًا وَيَتِيمًا وَأَسِيرًا ٨

(Yemeğe olan) sevgi (lerine ve iştihâlarına) rağmen yoksulu, yetimi, esîri doyururlar (dı).

– Hasan Basri Çantay

إِنَّمَا نُطْعِمُكُمْ لِوَجْهِ ٱللَّهِ لَا نُرِيدُ مِنكُمْ جَزَآءً وَلَا شُكُورًا ٩

«Biz, size ancak Allahın yüzü (suyu) için yediriyoruz. Sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür istemeyiz»,

– Hasan Basri Çantay

إِنَّا نَخَافُ مِن رَّبِّنَا يَوْمًا عَبُوسًا قَمْطَرِيرًا ١٠

«çünkü biz Rabbimizden, o burtarık suratlı çetin günden korkarız» (derlerdi).

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu